Benim küçük prensesim minik aşkım canım kızım
Ervam. 9 nisan 2014 Çarşamba günü akşam 18:30 sularında dünyaya gözlerini açtı
ve küçüçük dünyamızın kocaman neşesi oldu. Her sabah gözlerimi onunla açmak en
büyük şükür sebebimdi.
Allaha şükür her şey yolunda gidiyor hiçbir
problemimiz yoktu. İşitme testinden geçmiş, topuk kanı sonuçlarımız gecikmeli
de olsa normal çıkmış, sarılık geçirmemiş, el muayenesinde de kalça çıkığı
saptanmamıştı. Her şey yolunda gidiyordu. Sağlık ocağındaki ebemiz her
seferinde kalça çıkığı muayenesi yapıldı
mı diye sorduğunda ben acemi anne ultrason çekiminden bihaber doktorumuzun elle muayenesini kastettiğini
düşünüp evet yapıldı yokmuş deyip geçiştiriyordum. Bu arada bilmeyenler için
anlatayım el muayenesinde kalça ve bacağın üst
kıvrım bölgelerinde sağ ve sol bacak arasında farklılık olup olmadığına
bakılıyordu.
1
ay, 2 ay, 3 ay derken günler su gibi akıp geçiyor, bebeğim gün geçtikçe
hareketlenip cıvıl cıvıl sesler çıkarıyordu.3. ay rutin doktor kontrolümüzde
doktorumuz yine kalça çıkığı için elle muayene edip kalça çıkığı yok ama içimiz
rahat etsin ultrason çektirelim dedi. Doktorumuz yok dedi ya bir güven bir
güven kızımı da alıp doğru ultrasonun yolunu tuttuk. Aman Allahım o da ne kalça
da açı sapması yani gelişimsel kalça çıkığı var. Doktorumuz bizi ortopedi
uzmanına yönlendirdi. Ortopedi doktorumuz 2 hafta çift bez kullanmamızı söyleyip gönderdi bizi. 2 hafta sonra tekrar
kontrole geldiğimizde hiçbir düzelmenin olmadığını öğrenince benim başımdan aşağı bir kazan kaynar su döküldü.
Doktorumuz pavlik bandaj kullanacağımızı söyledi ve işte bizim kalça çıkığı ve
pavlik bandaj hikayemizde böylece başlamış oldu.
Bandajı
7/24 kullanacak sadece bez değişimi ve banyo esnasında çıkaracaktık. Erva çok
hareketli bir bebekti. Bandajı taktık eve getirdik ayaklarını hareket ettirmek
istedi ama pek başaramadı. Aslında nolup bittiğine pekte anlam veremedi ta ki
gece olana kadar. Bandajda hareket kısıtlı ayaklar askıda hafif kalkık
posizyonda duruyordu. Gece bebeğim artık hareket edemediğinin farkına varınca
çığlık çığlığa bağırmaya başladı. Oda
oda geziyor, sevdiği şarkıları dinletiyor, emziriyordum ama o avazı çıktığı
kadar bağırıyordu ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu. Gece bir noktadan
sonra kızımla birlikte oturup bende ağlamaya başladım. Kardeşim fizyoterapist.
Gecenin 3’ün de onu aradım. Bekir lanet olsun ben bu aparatı çıkaracam dedim.
Abla sakın yapma bu bandaj en hafif tedavi yöntemi bak düzelmezse ilerde alçıya
alırlar hatta ameliyat olur o daha mı iyi dedi 3-5 gün sık dişini alışır dedi. Ağlayarak bağırarak tam 1
haftamız geçti ve bir haftanın sonunda bebeğim bandaja kısmende olsa alışmıştı.
Ama bir problem vardı.Cıvıl cıvıl sesler çıkaran bebeğim ağlama dışında ses
çıkarmamaya hiçbir şeye tepki vermemeye başladı. İşte o an anladım küçük meleğim bize küsmüştü.
Napabilirdim
de bebeğimle tekrar barışabilirdim. Bez alma aralığını baya kısaltmıştım
neredeyse saat başı bez değiştirme bahanesiyle
ayaklarını salıyor bi 5-10 dk tepinmesine izin veriyordum. Çok sıkılıp
bunaldığında onu uzun yürüyüşlere çıkarıyordum. Mutfak balkonunun demirlerine
eski anane usulü salıncak kurdum. Çok hoşuna gidiyordu. Salıncağında aralıksız
2 saat kadar uyuyodu ki bu bile büyük başarıydı. Çünkü uyku namına bir şey
kalmamıştı artık bizde. Oyun halısını balkona çıkarıyorduk. Günümüzün çoğu
balkonda geçiyordu ( tabi yaz olması büyük avantajdı). Böyle böyle tam 1 ayımız geçti ve kontrole gittik. Büyük heyecan içindeydik. Ultrasonu çeken
doktorun yüzüne bakıyor yüzünden mimiklerinden kendimce anlamlar çıkarmaya
çalışıyordum. Neredeyse 3-5 dk süren ultrason nedense bana 3-5 yılmış gibi
geldi ve SÜRPRİZZZZ açılar düzelmiş. MUCİZEEEE….1 ayda bebeğimin kalça çıkığı
düzelmişti. Neredeyse sevincimden sarılıp öpecektim doktoru. Ama doktorumuz tekrar
bir kayma olmaması için tedbir amaçlı bandajın 1,5 ay daha kalması gerektiğini söyledi.
Ama ama hani düzelmişti. Buruk bir sevinçle ayrıldık hastaneden. 1,5 ay daha
kalacaktı. Olsun bunada şükür düzelmişti ya…
Bandajı
kullanmaya devam ediyorduk. Aradan 1 hafta 10 gün daha geçti. Erva’nın huysuzluğu
yeniden başladı. Diş mi çıkarıyor hasta mı niye huysuz niye yine geceleri uyumuyordu.
Derken bir gece bez değiştiriken fark ettim ki ayaklarını açtığım halde
ayaklarını hareket ettirmiyor hatta istemsiz hareket ettirse canı yanıyordu.işte
o an anladım. Bandaj takıldığında 3 aylıktı şimdi 4,5 aylık olmuştu ve boyu uzamıştı
ama biz bunu düşünüp bandajın askılarını biraz uzatmayı akıl edememiştik. Askılar
kısa kaldığı için iyice kasmış bebeğimin bacakları uyuşmuştu. İşin kötüsü
doktor da bu konuda bizi uyarmamıştı. Bandajın askı uzunluklarını o anki boyuna
göre ayarlayınca sorun çözüldü kuzucumunda uyuşukluğu geçti ve rahatlamaya başladı. Artık iyice
alışmış yavaş yavaş eski neşesine dönmeye başlamıştı. Bu defa da sokaktaki
insanların tepkisi rahatsız edici olmuştu. Bebekte bir problem mi var. Kalça çıkığı
var. Vahh yavrummm vahh kuzum nolcakkk şimdi. Resmen bebeğime sakat muamelesi
yapmaya başladılar. Saatlerce laf anlatıyordum ama boşuna. Napim valla kim ne
derse desin kim ne düşünürse düşünsün. Bu sıkıntılar bitecek benim bebeğim iyi
olacaktı. Böylece 1,5 ayı da doldurduk.
Kurban
bayramından önce arife gününe denk geldi kontrolümüz. Tekrar ultrason çekimimiz
var. Doktor tamamen düzelmiş dedi. Ben sevinçten havalara uçuyorum. Ultrason sonucumuzu
aldık, ortopedi doktorumuzun kapısının önünde bekliyoruz. Teyzenin biri sordu
yine. Bebekte ne problemi var? Sevinçle cevap veriyorum. Kalça çıkığımız vardı
ama düzeldi 1,5 ay daha taktık bugün aparatı çıkarmaya geldik. Utanmasam sevincimden
teyzeyi bile öpecem. O durumdayım yani. Erva da aynı. Hissetimi ne. Her zamankinden
daha mutlu. Sıra bize geldi girdik. Doktorumuz gayet güzel tamamen düzelmiş ama
1,5 ay daha takalım tedbir amaçlı dedi. Ama hani düzelmişti.ne gerek var. Meğer
7. ayda artık kalça kemikleşmeye başlıyormuş. O döneme kadar tekrar kayma olabilirmiş
vs. vs. ağlaya ağlaya çıktım doktorun odasından. Ben ağlıyorum, Erva ağlıyor. Ağlaya
ağlaya geldik eve.
Eşim
biraz değişiklik olsun diye Ervayla beni Alanya’ ya kardeşimin yanına tatile
gönderdi. Kendisi işlerinin yoğunluğundan gelemedi. 1,5 ayımızın bir kısmı Alanya
da bir kısmı Antalya da bir kısmı da doğalgaz dönüşümü telaşıyla geçti. Ertesi gün kontrolümüz vardı ama ondan önce
sağlık ocağında rutin kontrolümüz vardı. Sağlık ocağındaki ebe bak bandaj
çıkacak diye kendini şartlama yine çok üzülürsün. Kalça çıkığı kaçıncı ayda
tespit edildiyse onu 2yle çarpıp 1 ekleniyor. O kadar ay kalıyor dedi. Yani bizim 3. ayda
tespit edildi. 3X2=6+1=7 ay takmamız gerekiyordu. Bizim daha 1ay+1,5 ay+1,5 ay=
4 ay olmuştu. Ne yani 3 ay dahamı takacaktık. Büyük bir çöküntüyle ertesi günkü
kontrole gittik.. Artık 7 aylık olmuştuk ve ultrason yerine röntgen
çekilecekti. Hiç durmadan dua ediyordum. Gergindim. Sekreter kıza, sıra
bekleyen teyzeye, eşime hatta hiç suçu günahı olmayan kızıma bile
sinirleniyordum. Röntgen çekildi. Doktorun yanına çıktık. Doktorumuz sonuçları
inceledi. Tamamen düzelmiş. Artık bandaj kullanmamıza gerek kalmadı dedi. Mutluluktan
ölecektim.
4 aylık sabrımızın meyvesini almıştık. Bebeğim kurtulmuştu. 3 aylıkken başlayan maceramız 7.ayda çok şükür bitmişti. Yaşıtları apalıyor benim kızım henüz dönemiyor bile ama olsun biraz daha fazla çabayla döneceğiz de, apalayacağız da, yürüyeceğiz hatta koşacağız. Zorlu bir süreci atlattık. Kalça çıkığı dünyanın sonu değilmiş. Biz şimdi çok mutluyuz.
Sevgiyle kalın.